2 Kasım 2014 Pazar

Bildiğin Gibi Değil-Rojin Canan Akın&Funda Danışman

Bildiğin Gibi Değil
Rojin Canan Akın-Funda Danışman
Metis / siyahbeyaz
312 sayfa

Bu kitap herkesin kaldırabileceği, her bünyenin taşıyabileceği bir kitap değil. Okurken çoğu yerde içiniz acıyor, boğazınız düğümleniyor.
"Nasıl, neden?" diye sorup durdum kendime kitap boyunca. O çocukların acıları, yok yere yitirilen, ezilen, hor görülen Kürt insanların hayatları bir düğüm oldu kaldı boğazımda.
En çok da hemen hemen her röportajda "Barışırız ama affedemeyiz." deyişleri yaraladı beni. Öyle ya nasıl affetsinler ki?
Konuşmadan, yargılamadan bir şekilde o insanların neler yaşadığını bilmek gerekiyor. Bir şekilde bu acıları tekrarlatmamak gerekiyor.

"Bildiğin Gibi Değil, iki genç araştırmacı Funda Danışman ve Rojin Canan Akın'ın, 90'lı yıllarda çocukluğu Güneydoğu’da geçmiş Kürt gençleriyle yaptıkları on dokuz söyleşiyi bir araya getiriyor.
Söyleşi yapılan gençler yoğun bir şiddet ortamında geçen çocukluklarını ve ilkgençlik yıllarını anlatıyorlar: "Kışlaya benzeyen okullarda" geçen, Türkçe bilmedikleri için bir çok trajikomik olay yaşadıkları, öğretmenlerden gerizekalı muamelesi gördükleri, zaman zaman ajanlık teklifleri aldıkları eğitim hayatlarını... Babalarının, analarının, kardeşlerinin, arkadaşlarının gözlerinin önünde dayak yediği, öldürüldüğü, koruculuğa zorlandığı, evlerinin kurşun yağmuruna tutulduğu, "sevdikleri, değer verdikleri insanların tek tek kaybolduğu", kaybettikleri yakınlarının kavurucu özlemiyle dolu aile hayatlarını... Sokaklarda, "yanı başlarında sürekli birilerinin öldürüldüğü" bir ortamda, mayınların arasında oynadıkları ya da BM mülteci kamplarında geçen gündelik hayatlarını anlatıyorlar bize.
Politik söylemler tek tek insanların ne yaşadıklarını gizliyor, örtüyor. Bildiğin Gibi Değil, bu Kürt gençlerinin Batı'daki, büyük şehirlerdeki akranlarına bir iç dökmesi olarak okunmalı. Binlerce insan "çocukluğum sorulduğunda aklıma açlık, rezillik, sefalet, perişanlık, bombalar, savaş uçakları geliyor" diyecek haldeyse, bu gençlerin hemen hepsi "bana yaşatılanları affetmem mümkün değil ama barış mümkün, barış istiyorum" diyorsa, politik kaygılara değil vicdanlara hitap edecek gerçek bir barış ortamı kurabilmek için bu kitaptaki seslere kulak verilmeli."
Arka Kapak

Detaylı bilgi: http://www.metiskitap.com/catalog/book/5302

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder